Eyüp Defterdar’daki  Feshane ,  İstanbul’un  en  eski  sanayi  kuruluşlarından  biridir. Asakir-i Mansure-i  Muhammediye ordusu  askerlerinin  fes  giymesine  karar  verilince  fesler  bir süre Tunus,  Mısır ve Avrupa’dan ithal edilmeye başlanır.  Ancak  fes  ithalinden  vazgeçilerek  yerli  üretim  yapılmasına  karar  verilir  ve  bir  fes nazırlığı kurularak  başına  Katipzade  Mustafa  Efendi getirilir.
                    Feshane'nin girişi ve üzerinde bulunan Osmanlı Arması

          Feshane kurulmadan önce bugünkü Kadırga Cinci Meydanı’nda aynı adla bina inşa edilir ve üretime başlanır. Cinci’deki üretim yeterli olmayınca Edirne, Bursa ve Selanik’te de fes üretilir ancak Tunus feslerinin kalitesi bir türlü tutturulamaz. Nazırlık kaldırılır ve fes ithali yeniden artmaya başlar. Tunus’tan fes ustaları getirtilir ve üretimin iyileştirilmesi adına bir dizi önlemler alınır. Avrupa’dan çeşitli tekstil makinaları getirtilir. Yeni makinelerle fes üretimi ve dokuma yapılan Feshane’de yapılan bu mallar Tophane, Beşiktaş, Vezneciler gibi semtlerde açılan dükkanlarda satılmaya başlanmıştır.
                          Feshane'ye havadan bakış

           1917 yılında Hereke’yle beraber tüm dokuma üretiminin yarısı burada yapılır. 1937 yılında Sümerbank’a bağlanan Feshane,  son olarak Defterdar Yünlü Sanayi Müessesesi adını alır ve Sümerbak’ın diğer fabrikaları için gerekli olan yedek parça ve çeşitli makinalar da burada üretilmiştir. İstanbul Belediyesi 1986 yılında Haliç çevresinin açılması kapsamında İstanbul’un ilk prefabrike sanayi yapılarından biri olan dokuma salonu hariç fabrikayı yıkar. Günümüzde çeşitli etkinlikler için kullanılar, önünde kendine ait iskelesi bulunan bir fuar ve kültür merkezidir

Yorum Gönder

 
Top